25 Haziran 2015 Perşembe

Renkler ve Galat-ı Meşhurlar





Takdir edersiniz ki herkes her konuda uzman olmak zorunda değil. Türkiye gibi bir ülkede hobinizle uzmanlık alanınız aynı olmaz genelde, daha çok doktor şarkıcıların, manken oyuncuların, felsefe mezunu müzisyenlerin ülkesi Türkiye... Yine de bir iş buldun mu sevmesen bile en iyisi olmaya bakmak iyidir.



İlk videodaki ablamız Rüzgar Mira Okan'mış. Kendisini kişisel olarak tanımıyorum, tek bildiğim marka ve imaj danışmanı olduğu. Ama yukarıdaki videoda renk analizi yapıyor.

Şimdi soruyorum, neden bir renk uzmanı, hadi bilemedin tekstilci ya da make up artist değil de bir marka ve imaj danışmanı? Ne alakası var yani?

O da ne yapsın garibim, uzmanlık alanı olmadığından internette ne bulduysa onu söylüyor millete.

Fena bir giriş yapmadı ama galat-ı meşhurlar da çıktı ağzından.4:11'de tabir-i caizse batırdı olayı:
"Bu daha soğuk. O yüzden daha beyaz ten sever." Beyaz ten=soğuk alt ton klişesi. Galat-ı meşhur!
"Olive" denen cilt tonunun bile kendi içinde soğuk tonları varken sadece soğuk alt tonluların beyaz tenli olabileceği yanılgısı hala yok olmamış. Gerçekten can sıkıcı. Yani şöyle söyleyeyim, renklerle çok ilgilenmeyen biri "ne var ki bunda?"diye düşünebilir ama renklerden gerçekten anlayan biri için can sıkıcı.

İkinci videodaki ablamız ise Suna Kabadayı. Onun verdiği bilgilerdeki doğruluk oranı daha yüksek. 6:29'da sunucunun sorduğu soruyla beraber başlıyor galat- meşhurlara: "Sarı ten=buğday ten", "Pembe-beyaz ten=güneşte kızaran ten"... Tam olarak öyle değil işte. Ben açık sarı-beyaz tenliyim ve buğday olmadığım gibi benim güneşte çektiğim acıyı kimse çekmemiştir. Elin pembe-beyaz tenli Rusları, İngilizleri bir haftada bronzlaşırken ben pancar gibi dolaşırım. Sizdeyim Suna Hanım?

Aslında bu cilt tonları ve renk spektrumlarıyla ilgili uzun bir yazı dizisi hazırlasam iyi olacak.
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder